Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | iki sefer | twice adv. | ||
Sami was married twice. Sami iki sefer evlendi. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı | shuttle n. |
General | iki yer arasında sürekli sefer yapan yolcu aracı | shittle n. |
General | dakikada iki sefer | twice a minute adv. |
General | yılda iki sefer | half-yearly adv. |
Technical | ||
Technical | iki nokta arasında sefer yapan otobüs | shuttle bus n. |
Aeronautic | ||
Aeronautic | iki veya daha fazla ara nokta üzerinden başlangıç noktasına geri dönüşlü sefer | circle trip n. |